Anılarla ATATÜRK..
1 sayfadaki 1 sayfası
Anılarla ATATÜRK..
Biliyorum Çocuğum..
Hatay sorununda Fransızların zorluk çıkardığı günlerdeydi. ******, sofrasına çağırdığı Fransız Fevkalade Komiserine içini döküyordu.
-Hatay işi, benim kişisel davamdır. Beni üzüyorsunuz. Korkarım ki, beni meseleyi başka türlü halletmek zorunda bırakacaksınız.
****** bu sözleri Türkçe olarak yüksek sesle söylüyor ve herkes dinliyordu. Hazır bulunanlardan Kazım Paşa da onun sözlerini Fransızca’ya çeviriyordu. ******’ün “Beni Üzüyorsunuz” sözü salona yansır yansımaz arka sıralarda bulunan bir genç ayağa kalkarak:
-******! Üzülme arkanda biz varız, diye bağırdı.
****** birden başını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Kaşları kalkmış, ürkünç bir çehre almıştı. Salon birden derin bir sessizliğe gömüldü. Herkes ******’ün gence sinirlendiğini sanıyordu. Oysa tam bu sırada gözlerini gence diken ******, onun bu sözüne karşılık olarak:
-Biliyorum çocuğum, onu bildiğim için böyle konuşuyorum, diye karşılık verdi
ATATÜRK, Antalya'ya giderken yolda verdiği bir mola esnasında bir çocuğun söylediği türkü sesi duyar.Türkü ilgisini çekince türküyü söyleyen kişinin yanına getirilmesini emreder.******'ün yanındakiler türküyü söyleyen kişiyi bulurlar.Genç bir çoban çocuk türküyü söylemektedir.
ATATÜRK
- Türküyü sen mi söylüyorsun? diye sorduktan sonra
- Burada da söyle de dinleyelim der.
Genç çoban türküyü bitirince ****** çocuğu alkışlar ve
- Biis... biis, diye bağırır.
Genç çoban ve yanındakiler anlamayınca ATATÜRK biis' in ne olduğunu izah eder.
- Biis demek, beğendim, tekrar söyle demektir.
Çoban bunun üzerine türküyü tekrarlar. ATATÜRK'te, cebinden elli lira çıkararak çobana verir. Çoban paraya bakar ve
- Biis... biis diye bağırır.
ATATÜRK, bu zeki cevaptan o kadar memnun olur ki, bir elli liralık daha çıkarıp verir ve yanındakilere dönerek o dönemde sürekli Türkiye'ye sataşan İtalyan diktatörü Mussoloni için
- İmkân olsaydı da, Musolini şu sahneyi görseydi ve cevabı işitseydi, hangi millete nutuk söylediğini anlardı der.
Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
- Sen güreş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.
Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
- Haydi, bir de benimle güreş!
Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
- "Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"
Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.
Hatay sorununda Fransızların zorluk çıkardığı günlerdeydi. ******, sofrasına çağırdığı Fransız Fevkalade Komiserine içini döküyordu.
-Hatay işi, benim kişisel davamdır. Beni üzüyorsunuz. Korkarım ki, beni meseleyi başka türlü halletmek zorunda bırakacaksınız.
****** bu sözleri Türkçe olarak yüksek sesle söylüyor ve herkes dinliyordu. Hazır bulunanlardan Kazım Paşa da onun sözlerini Fransızca’ya çeviriyordu. ******’ün “Beni Üzüyorsunuz” sözü salona yansır yansımaz arka sıralarda bulunan bir genç ayağa kalkarak:
-******! Üzülme arkanda biz varız, diye bağırdı.
****** birden başını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Kaşları kalkmış, ürkünç bir çehre almıştı. Salon birden derin bir sessizliğe gömüldü. Herkes ******’ün gence sinirlendiğini sanıyordu. Oysa tam bu sırada gözlerini gence diken ******, onun bu sözüne karşılık olarak:
-Biliyorum çocuğum, onu bildiğim için böyle konuşuyorum, diye karşılık verdi
ATATÜRK, Antalya'ya giderken yolda verdiği bir mola esnasında bir çocuğun söylediği türkü sesi duyar.Türkü ilgisini çekince türküyü söyleyen kişinin yanına getirilmesini emreder.******'ün yanındakiler türküyü söyleyen kişiyi bulurlar.Genç bir çoban çocuk türküyü söylemektedir.
ATATÜRK
- Türküyü sen mi söylüyorsun? diye sorduktan sonra
- Burada da söyle de dinleyelim der.
Genç çoban türküyü bitirince ****** çocuğu alkışlar ve
- Biis... biis, diye bağırır.
Genç çoban ve yanındakiler anlamayınca ATATÜRK biis' in ne olduğunu izah eder.
- Biis demek, beğendim, tekrar söyle demektir.
Çoban bunun üzerine türküyü tekrarlar. ATATÜRK'te, cebinden elli lira çıkararak çobana verir. Çoban paraya bakar ve
- Biis... biis diye bağırır.
ATATÜRK, bu zeki cevaptan o kadar memnun olur ki, bir elli liralık daha çıkarıp verir ve yanındakilere dönerek o dönemde sürekli Türkiye'ye sataşan İtalyan diktatörü Mussoloni için
- İmkân olsaydı da, Musolini şu sahneyi görseydi ve cevabı işitseydi, hangi millete nutuk söylediğini anlardı der.
Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetçik gördü. Çağırdı ve güler yüzle sordu:
- Sen güreş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli görünenlerle Mehmetçiği güreştirdi. Genç asker her zaman üstün geliyordu. Çok neşelendi, ayağa fırladı.
Ceketini çıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
- Haydi, bir de benimle güreş!
Katıksız ve temiz Anadolu çocuğu Ata'sının yüzüne hayranlıkla baktı:
- "Atam," dedi. "Senin sırtını yedi düvel yere getiremedi. Bir Mehmet mi bu işi başarır?"
Gözleri doldu ve ağlamamak için gülmeye çalıştı.
LORDD- SINIF NÖBETCİSİ
- Mesaj Sayısı : 100
Kayıt tarihi : 26/10/08
Similar topics
» Milli Güvenli soruları ATATÜRK İLKELER İ çalışma soruları
» Milli Güvenli soruları ATATÜRK İLKELER İ çalışma soruları
» Milli Güvenli soruları ATATÜRK İLKELER İ çalışma soruları
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz